ÖİDB

Doçentlik sözlü sınavı KHK ile kalkar mı?



Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının doçentlikle ilgili başlattığı çalışma kamuoyunda sözlü sınavın kaldırılacağına yönelik büyük bir beklenti oluşturdu. Peki sözlü sınav hemen kalkar mı ?

DOÇENTLİK SÖZLÜ SINAVI

KHK İLE KALKAR MI ?

Yükseköğretim Kurulu tarafından Kasım ayı içerisinde mevcut doçentlik süreci ile ilgili değerlendirme ve yeni bir düzenleme yapılması için tüm paydaşların görüşleri istendi. Bu doğrultuda yapılan çalışmada değerlendirilen konular şunlardır :

1) Mevcut sistemde ilk aşamada uygulanan doçentlik başvuru şartlarının aranmasına devam edilmesi, bununla birlikte merkezi yapılan sözlü sınav şartının kaldırılması.

2) Mevcut sistemin ilk aşamasında uygulanan doçentlik başvuru şartlarını sağlayan ve buna ilişkin ÜAK tarafından verilecek belge sahibi adayların doçentliğe yükseltilerek atanması aşamasının Üniversitelerimizce yürütülmesi.

3) Üniversitelerimizin ÜAK tarafından belirlenen asgari kriterleri üzerine ilave kriterler koyabilmesi veya bu kriterler ile yetinebilmesi.

4) Doçentliğin akademik bir unvan mı yoksa profesörlük gibi bir kadro unvanı mı olması gerektiği konusunun değerlendirilmesi.

5) Doçentliğin akademik bir unvan olarak değerlendirilmesi durumunda; unvanın alınması ve korunmasında ne tür kriterlerin aranmasının gerektiği.

6) Mevcut sistemde olduğu gibi akademi dışından da doçentlik unvanının kazanılmasına devam edilmesi hususunun değerlendirilmesi, devam edilmesi durumunda bu unvanın hangi kriterlerle ve hangi kurum tarafından (ÜAK/Üniversiteler) verilmesinin uygun olacağı.

Bu çalışma sürerken YÖK Başkanı Prof. Dr. M.A. Yekta SARAÇ konu hakkında 28 Ekim 2017 tarihinde yaptığı açıklamada; "Sözlü sınav aşamasının gayritabii şekilde cereyan ettiği yönünde yıllardır şikayet olduğunu, binlerce adayın zaman açısından yaşadığı sıkıntılar da dikkate alındığında mağduriyetler yaşandığının görüldüğü, bunun üzerine konunun üzerinde yeniden düşünmek gerektiğine karar verdiklerini ve bunu üniversitelere sorarak değerlendirme yapmak istediklerini, sözlü sınavdan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle, mevcut sistemde ilk aşamada uygulanan doçentlik başvuru şartlarının aranmasına devam edilmekle birlikte, sözlü sınav şartının kaldırılması konusunda üniversitelerin görüşünü sorduklarını, ÜAK tarafından yayın ve diğer asgari şartları temin ettiğine dair verilecek belge sahibi adayların doçentliğe yükseltilerek atanması aşamasının üniversitelerce yürütülmesi ve üniversitelerin ÜAK tarafından belirlenen asgari kriterler üzerine ilave kriterler koyabilmesi veya bu kriterlerle yetinebilmesi konularında görüş beklediklerini, Türkiye'de 37 bin yardımcı doçentin bulunduğunu, arzuladıkları sistem hayata geçirilirse artık doçentliğin ikinci aşamasının üniversitelere bırakılacağını, sözlü sınav şartının kaldırılacağını, üniversitelerin kendi kriterlerini kendilerinin belirleyebileceğini, Yükseköğretim Kurulu olarak daha önce başlattıkları ademi-merkeziyetçi bir yaklaşımla yetki devri konusunu, doçentlikte de devam ettirmek istediklerini, doçentliğin ikinci aşamasının üniversitelerce yürütülmesinin üniversitelere kimlik kazandıracağı" görüşlerini paylaştı.

YÖK Başkanının bu önemli açıklamalarından ardından tüm akademisyenlerde doçentlik sözlü sınavının kaldırılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Hatta, doçentlik başvurularının yaklaştığı şu tarihlerde doçentlik şartlarını taşımasına rağmen sözlü sınava tabi olmamak için adayların bazılarının Üniversitelerarası Kurula müracaat etmeyeceklerine yönelik dedikodular çıkmaya başladı.

DOÇENTLİK SÖZLÜ SINAVI HEMEN KALKAR MI ?

Bilindiği üzere, doçentlik sınavına ilişkin usul ve esaslar 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 24 üncü maddesinde düzenlenmiştir.

Söz konusu maddede;

"a) Doçentlik sınavı, Üniversitelerarası Kurulca yılda iki kere yapılır. Aşağıdaki şartları haiz adaylar, Üniversitelerarası Kurulun tespit edeceği tarihe kadar, Üniversitelerarası Kurula gerekli belge ve yayınlar ile birlikte başlıca bilim dalı ile uzmanlık ve araştırma konularını da bildirerek başvururlar.

b) Doçentlik sınavına başvurabilmek için aşağıdaki şartlar aranır:

1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak.

2) Üniversitelerarası Kurulun her bir bilim disiplininin özelliklerini dikkate alarak belirteceği görüş çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak.

3) Yükseköğretim Kurulunun belirlediği kıstaslar çerçevesinde yapılan merkezi yabancı dil sınavında başarılı olmak. Bu sınavın, adayın bilim dalı ile ilgili olması şartı aranmaz. Bilim alanı bir yabancı dille ilgili olanlar bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek zorundadırlar.

c) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir.

Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. Değerlendirmeye esas alınan bu raporların birer örneği, eser incelemesi sonucuna ilişkin bildirim yazısı ile birlikte adaya gönderilir.

Eser incelemesinde başarılı bulunan aday, doçentlik sınav jürisi tarafından, SÖZLÜ SINAVA tabi tutulur. Jüri üyeleri, yapılan sözlü sınavın denetlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

Sözlü sınavda başarılı olması halinde, adaya ilgili bilim dalında doçentlik unvanı verilir." düzenlemeleri yer almıştır.

Gördüğünüz üzere, doçentlikte sözlü sınav 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yer almaktadır. Bu nedenle, sözlü sınavın kalkabilmesi için iki yol bulunmaktadır :

1- TBMM'ye kanun teklifi yapılarak 2547 sayılı Kanunda düzenleme yapılması.

2- Ülkemizin içinden geçtiği süreç sebebiyle devam eden OHAL kanun hükmünde kararnameleri ile 2547 sayılı Kanunda düzenleme yapılması.

Birinci yolla yapılacak bir düzenleme maalesef ülkemizde ağır işleyen bürokratik süreçler ve TBMM çalışma kurallarına göre ne kadar hızlandırılsa hızlansın en az 6 (altı) ay sürebilmektedir. Bu bakımdan, üniversite yönetimleri, akademisyenler ve diğer ilgili tüm paydaşların kaldırılması noktasında uzlaştığını gördüğümüz, "Doçentlik Sözlü Sınavı" hakkında en yakın zamanda çıkacağı konuşulan OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesinde de bir düzenleme yer almalıdır.

Konular